EMEP’ten yakılarak öldürülen Afgan işçi için çağrı: Katilleri ödüllendirildi

Zonguldak’ta yanmış cesedi bulunan Vezir Mohammad Nourtani’nin ölümüne ilişkin davada savcı, ölümü ‘iş kazası’ olarak değerlendirdi. Dört sanık hakkında 8 ile 14 yıl arasında hapis cezası istendi.

Emek Partisi’nden (EMEP) yapılan açıklamada savcının sunduğu mütalaaya tepki gösterilerek, “Savcı sunduğu mütalaa ile resmen katilleri ödüllendirdi” denildi.

Ölümün ‘iş kazası’ nedeniyle olduğunun değerlendirildiği mütalaada, ocak sahipleri Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu ile vinç operatörü S.K. hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme neden olma’ ile ‘Suç delillerini yok etme’ suçlarından 14’er yıla kadar hapis cezası talep edildi. Diğer tutuklu sanık Ahmet Aydın hakkında da 8 yıla kadar hapis cezası istendi.

‘ÖLEN İŞÇİ MÜLTECİ OLDUĞUNDA HUKUKSUZLUK KAT BE KAT ARTIYOR’

EMEP’in açıklamasında şunlar dendi: “Zonguldak’ta MHP’nin eski Belde Başkanı Hakan Körnüş’ün patronu olduğu kaçak maden ocağında bulunan yanmış beden, bu düzenin çürümüşlüğünün aynasıdır! Nourtani’ye yaşatılanlar böbreğinin çalındığı iddiası, bedenin yakılması, gizlenerek ormanlık bir alana götürülmesi tüm bunlar ayrı ayrı suç teşkil ederken nasıl oluyor da savcı mütalaasında sanıklara 14 yıl gibi bir süre talep ediliyor? Nourtani mülteci yoksul bir işçi olduğu için mi yoksa onu öldürenler siyasi iltisakları da göz önüne alınan birer patron olduğu için mi böyle bir mütalaa hazırlanıyor? Irkçılığın, nefretin, sömürünün, iş cinayetlerinin, hukuksuzluğun birleştiği bu düzen Türk, Kürt, Afgan milliyeti ne olursa olsun tüm işçilerin canına kastediyor. Fakat ölen işçi mülteci olduğunda ise hukuksuzluk kat be kat artıyor.”

NOURTANİ DAVASI YAŞAM HAKKI VE İNSANCA YAŞAM MÜCADELESİ!

Kamuoyuna davaya sahip çıkma çağrısı da yapılarak şunlar denildi: “Vezir Mohammad Nourtani davasına sahip çıkarken tüm mültecilerin yaşam hakkına, işçi sınıfının insanca yaşam mücadelesine sahip çıkmış olacağız. Bu nedenle parti olarak tüm dava süreçlerini takip etmekteyiz. Fakat geniş bir kamuoyu yaratılmadan bu davada da mültecileri öldürmeye cüret edenlere ödül verir gibi bir cezasızlık uygulanacaktır. Cezasızlık politikalarına karşı tüm işçi ve emekçileri, demokratik kamuoyunu bu davaya sahip çıkmaya çağırıyoruz. Mücadeleyi büyütmek için birleşelim.”

(HABER MERKEZİ)

Related Posts

Bartu Soral kimdir? Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bartu Soral neden istifa etti?

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bartu Soral’ın neden istifa ettiği araştırılıyor. Peki, Bartu Soral kimdir? Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bartu Soral neden istifa etti?

Kuzey Kore lideri Kim, Ukrayna Savaşı’nda ölen askerlerin tabutlarına sarıldı: O anlar Rus bakanın ziyaretinde izletildi

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Rusya adına Ukrayna’da savaşırken ölen askerlerin cenazeleri için düzenlenen törene katıldı. Kuzey Kore devlet medyasının yayınladığı görüntülerde, Kim’in Kuzey Kore bayraklarıyla örtülü tabutlara sarıldığı görüldü.

Hatimoğulları’ndan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne operasyona tepki: Gafletten bir an önce vazgeçilmelidir

Hatimoğulları’ndan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne operasyona tepki: Gafletten bir an önce vazgeçilmelidir

Charlize Theron sert çıktı: Berbatlar

HOLLYWOOD yıldızı Charlize Theron (49), Jeff Bezos ve Lauren Sanchez’in Venedik’teki 50 milyon dolarlık düğününe esprili ama sert bir dille yüklendi.

Leman dergisi hakkında soruşturma başlatıldı

Leman Dergisi’nde çıkan bir karikatür hakkında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Dergi hakkında ‘dini değerleri alenen aşağılama’ suçundan adli soruşturma başlatıldı

2 çocuk annesi kasap: ‘Kadın eli değen her yer güzelleşiyor’

Kayseri’nin Talas ilçesinde 2 çocuk annesi Hülya Germirlioğlu (40), 8 yıldır kasaplık yapıyor. İlçenin tek kadın kasabı olan Germirlioğlu, “Kasaplık mesleği aslında kolay kolay bir kadının tercih edebileceği bir meslek değil. Fakat, bence temizlik, açısından olsun, etlere verilen şekiller açısından olsun kadın eli değen her yer çok güzelleşiyor. Mesela, çoğu müşterilerimiz geldiğinde ‘şekerci dükkanı gibi’, ‘hiç kasap gibi kokmuyor. Burası ne kadar güzel’ diyorlar.”