Barış Terkoğlu’ndan “Kılıçdaroğlu koltuğa gelirse 21 Eylül’deki kurultayı iptal edecek” iddiası; hukuken mümkün mü, ihtimaller neler?

T24 Haber Merkezi

Gazeteci Barış Terkoğlu, 15 Eylül’deki kurultay davasından mutlak butlan kararı çıkması durumunda ve CHP Genel Başkanlığı koltuğunda Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelmesi durumunda, 21 Eylül’de yapılacak olağanüstü kurultayın iptal edileceğini söyledi. Ancak 15 Eylül’de yönetim değişse bile Kılıçdaroğlu ve ekibinin hukuken, genel merkezin alacağı bir kararla olağanüstü kurultayı engelleme hakkı bulunmuyor ancak 21 Eylül kurultayını engelleyebilmek amacıyla yeni bir dava açması söz konusu olabilecek.

CHP İstanbul il yönetimine kayyım atanmasının ardından gözler, 15 Eylül’de yapılacak kurultay davasına çevrildi. İstanbul yönetimine gelen kayyım kararıyla birlikte kurultay davasından da mutlak butlan kararı çıkabileceği ve CHP Genel Merkez’e de kayyım atanacağı yorumları yapıldı. Bunun üzerinde Türkiye genelindeki delegelerin imzası üzerinde 21 Eylül’de olağanüstü kurultay kararı alındı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de bu kurultayın delege oylarıyla yapılacağını, genel başkan tarafından engellenemeyeceğini ve hukuka uygun olduğunu dile getirdi. Özel, olası bir kayyım durumunda kayyımın yalnızca 6 gün koltukta oturabileceğini ifade etti. 

Tartışmalar sürerken gazeteci Barış Terkoğlu, Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresiyle yaptığı diyaloğu anlattı. YouTube kanalı Onlar TV’de konuşan Terkoğlu, Kılıçdaroğlu’nun görevi kabul edeceğini ve 21 Eylül’deki kurultayın iptal edileceğini savundu. 

Terkoğlu, şunları söyledi:

“Kemal Kılıçdaroğlu, çevresine şunu söylemiş: Ben bu konular hakkında konuşmayacağım, siz de konuşmayın. 

Zaten bu konuda bir sessizlik var. Bu yüzden hiç konuşmuyorlar. Kılıçdaroğlu’nun çevresine sordum, ’15 Eylül’de mutlak butlan kararı çıkarsa Kılıçdaroğlu bu kararı kabul eder mi?’ diye sordum. Onun çevresindeki insanların genel kabulü, mahkemenin verdiği kararı kabul edeceği yönünde. 

Kılıçdaroğlu’nun çevresindeki isimlerin çoğu ve bence Kılıçdaroğlu da, Kasım 2023’teki kurultayda kendilerine karşı hile yapıldığını düşünüyor. Şaibe olduğu düşünüyor, çevresindekiler de böyle düşünüyor. Kendisine karşı hile yapıldığı, maddi imkanlarla delegeliğin fesata uğratıldığı ve genel başkanlığın böyle kaybedildiğini düşünüyorlar. Hem böyle düşündüğü için hem de mahkeme böyle bir karar vereceği için çevresindekiler Kılıçdaroğlu’nun bunu kabul edeceğini söylüyor.

Eğer koltuğa gelirse, 21 Eylül’deki kurultayı iptal edecek. Şöyle diyecekler: Delege imzasıyla kurultaya gidiliyor. Zaten parti 2023 Kasım’a geri döndüğü için bu delege imzaları da genel başkan onayı da sonraki bütün süreç de hükümsüzdür diyecekler. 

CHP Genel Merkezi ‘ben yapmıyorum’ derse ve genel olarak mahkeme bütün delegeyi iptal ederse ne olacak?” 

Hukuken mümkün mü?

Konuyla ilgili farklı yorumlar yapılırken, T24 Genel Yayın Koordinatörü ve Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu, 6 Eylül’de kaleme aldığı analizde senaryoları şöyle sıraladı:

  • 21 Eylül’deki olağanüstü kurultay, 900’ü aşkın delegenin imzasıyla toplanıyor. Bu delegeler arasında, İstanbul’daki mahkeme tarafından tedbiren yetkileri durdurulan 196 delege yok. Bu nedenle CHP yönetiminin bu kurultayı engelleme yetkisi bulunmuyor. 15 Eylül’de yönetim değişse bile Kılıçdaroğlu ve ekibinin hukuken, genel merkezin alacağı bir kararla olağanüstü kurultayı engelleme hakkı olmayacak.
  • Buna karşılık, 15 Eylül’de yönetim değişirse, Kılıçdaroğlu ya da bir başka ismin 21 Eylül kurultayını engelleyebilmek amacıyla yeni bir dava açması söz konusu olabilecek. Delegelerden baskıyla imza alındığı ya da benzer bir gerekçeyle kurultay engellenmeye çalışılacak. Mahkemenin de bu başvuruyu kabul ederek tedbir kararıyla kurultayı durdurması söz konusu olabilir.
  • Ancak bu olası bir tedbir kararına karşı yollar kapalı değil. YSK kararının önemi de burada yatıyor. Olağanüstü kurultay, seçim kurulunun onayıyla toplanıyor. Mahkemenin tedbir kararına karşı mevcut CHP yönetimi ya da imza veren delegeler YSK’ya başvurarak kurultay sürecinin devamını talep edebilir. YSK, kararını tekrarlarsa bu durumda olağanüstü kurultay yapılabilecek. “Seçim” işlerinin kendi konusu olduğunu belirterek, mahkeme kararına rağmen süreci işletebilir. Bu durumda Özel ve ekibi, kurultayda aday olarak yeniden seçilebilir.
  • Ancak bu noktada da yetki tartışmaları da yaşanabilir. Kayyım atanan yönetim, sulh hukuk mahkemesi kararının uygulanması için süreci üst mahkemelere taşıyabilir. Olağanüstü kurultayla ilgili olarak yeni bir yargı süreci başlatabilir.
Author: admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir